TEZE BAŞLIYORUUUMMM!!!!
duyduk duymadık demeyin ey ahali! geçen sene başlamam ve geçtiğimiz haziran ayında teslim etmem gereken, ama popo büyütmekten vakit bulamadığım için konu bile seçmediğim tezime bugün itibariyle resmen başlıyorum.
kayıt yenileme için okula gittim bugün. şansıma tez danışmanım da okuldaymış. gittim yanına, konuştuk. tez için verilen sürenin haziran ayında dolduğunu söyledi.
hönk?!
hani 2010 haziran da teslim yapılıyordu? neyse, daha net bilgiyi almak için fakülte sekreterinin odasına çıktık. normal sürem haziran ayında dolmuş, danışmanımın dediği gibi. uzatmaları oynuyormuşum şu anda. ama konu seçme ile ilgili olarak yasal prosedür açısından bir sıkıntım yokmuş. haziran 2010 a kadar tezi hazırlayıp teslim edebilirmişim. ancak, uzatma süremden yediğim için uzatma alamayacakmışım. anlamı şu: tezim kabul edilmezse ya da en iyi ihtimalle uzatmalık bi durum görürlerse uzatma olmayacağı için yüksek lisanstan atılacağım. ondan sonra af bekleyeceğiz demek olüür bu durum.
ama en azından tez konum belirlendi. birkaç gün içinde iyice netleştireceğiz konuyu. neyin neyle ilişkisini arayacağız falan, onlar belirlenecek. hazır ölçekli bir konu seçtik ki, bi de anket hazırlamakla, o anketin güvenilirliğini test etmekle uğraşmayayım. canım hocam, walla bi tanesin sen!! :D
şirinemin de gazına geldim biraz. "bitir yüksek lisansı da, kardo açarlarsa bakarsın yanıma gelirsin" dedi. canımın içi, çok sıkılıyormuş okulda. ee kolay değil tabi. doğal güzel de yok, ben de yokum okulda. sen alış dört sene boyunca her türlü manyaklığı yapmaya -örnek vermek gerekirse, kar yağmış bi gün (ben yoktum), karsız şehrin veletleri olarak bokunu çıkarıcaz ya kar görünce; benim akıllılar bayır aşağı karda yuvarlanmışlar!! mecaz anlamda değil, sevgili okur, bildiğin yuvarlanmışlar!! hani, çizgi filmlerde kar topunu alırlar, yokuş aşağı atarlar da küçücük kar topu himalayalar kadar olur ya, aynen öyle işte! bi güzel yere yatıp bayır aşağı salıvermişler kendilerini- şimdi akıllı uslu insanların arasında kaldı ya sıkılıyor haklı olarak. kendilerini bilime adamış insanlar bunlar, yatıyorlar bilim, kalkıyorlar bilim!! bizimki anca kalkınca bilimi düşündüğünden - (böyle söylediğime bakmayın, inanılmaz zeki ve becerikli bir kızdır. ama işte insan bu kadar zeki olunca başat fırlama oluyor aynı zamanda.. yalnız hiç anlaşılmaz fırlama olduğu. bakınca böyle şirin, akıllı, uslu, mantıklı bir kız zannedersin. dışı seni içi beni yakar!! canım şirinem benim!!! bak yine çok özledim). sıkılıyor haliyle.
bir süredir gaza getirmeye çalışıyordu beni. bugün hem beni hem danışmanı aynı çatı altında yakalayınca, canımın içi, mührü bastı benim fermana. tez danışmanıma da söz vermiş bulundum, bitireceğim ben bu tezi diye. ölmek var dönmek yok artık. bu iş yoğunluğunda nasıl becereğime dair hiçbir fikrim yok; mecburuz, bakıcaz yapıcaz artık bişiler (buraya yazarken bazen günlük konuşma ağzıyla yazıyorum, hiç bakmıyorum ya noktasına virgülüne; sanma ki öyle yayık ağız konuşan biriyim. acayip kızarım aslında Türkçe'nin içine sıçılmasına. biri konuşurken bir yanlış yapmaya görsün, hayatta kurtulamaz gazabımdan! ama işte, internet ortamı... gaza gelip yazıyoruz böyle, yapçak bişi yok -ciddi yazılarımda dikkat ediyorum ama!-)
bu arada sevgili okur, bu yazıyı okuyup da halime acıyanlar çıkarsa içinizde tez konum örgütsel bağlılık ile ilgili olacak. bana blogger profilimdeki mail adresimden ulaşıp varsa bu konuyla ilgili döküman ya da bilgi paylaşabilirsiniz (varsa elinizdeki makaleler veya bildiğiniz kitap ve yazar isimleri), sonsuz minnettar kalırım. hatta tez bitiminde isim vererek blog da hepinize teşekkür yazısı yazarım. ilgilenecekler için şimdiden kocaman teşekkürlerimi sunarım. tüm okurlarım; bu delinin saçmalıklarına katlandığınız için her birinizde peygamber sabrı olmalı; öpüyorum hepinizi :D:D:D:D
duyduk duymadık demeyin ey ahali! geçen sene başlamam ve geçtiğimiz haziran ayında teslim etmem gereken, ama popo büyütmekten vakit bulamadığım için konu bile seçmediğim tezime bugün itibariyle resmen başlıyorum.
kayıt yenileme için okula gittim bugün. şansıma tez danışmanım da okuldaymış. gittim yanına, konuştuk. tez için verilen sürenin haziran ayında dolduğunu söyledi.
hönk?!
hani 2010 haziran da teslim yapılıyordu? neyse, daha net bilgiyi almak için fakülte sekreterinin odasına çıktık. normal sürem haziran ayında dolmuş, danışmanımın dediği gibi. uzatmaları oynuyormuşum şu anda. ama konu seçme ile ilgili olarak yasal prosedür açısından bir sıkıntım yokmuş. haziran 2010 a kadar tezi hazırlayıp teslim edebilirmişim. ancak, uzatma süremden yediğim için uzatma alamayacakmışım. anlamı şu: tezim kabul edilmezse ya da en iyi ihtimalle uzatmalık bi durum görürlerse uzatma olmayacağı için yüksek lisanstan atılacağım. ondan sonra af bekleyeceğiz demek olüür bu durum.
ama en azından tez konum belirlendi. birkaç gün içinde iyice netleştireceğiz konuyu. neyin neyle ilişkisini arayacağız falan, onlar belirlenecek. hazır ölçekli bir konu seçtik ki, bi de anket hazırlamakla, o anketin güvenilirliğini test etmekle uğraşmayayım. canım hocam, walla bi tanesin sen!! :D
şirinemin de gazına geldim biraz. "bitir yüksek lisansı da, kardo açarlarsa bakarsın yanıma gelirsin" dedi. canımın içi, çok sıkılıyormuş okulda. ee kolay değil tabi. doğal güzel de yok, ben de yokum okulda. sen alış dört sene boyunca her türlü manyaklığı yapmaya -örnek vermek gerekirse, kar yağmış bi gün (ben yoktum), karsız şehrin veletleri olarak bokunu çıkarıcaz ya kar görünce; benim akıllılar bayır aşağı karda yuvarlanmışlar!! mecaz anlamda değil, sevgili okur, bildiğin yuvarlanmışlar!! hani, çizgi filmlerde kar topunu alırlar, yokuş aşağı atarlar da küçücük kar topu himalayalar kadar olur ya, aynen öyle işte! bi güzel yere yatıp bayır aşağı salıvermişler kendilerini- şimdi akıllı uslu insanların arasında kaldı ya sıkılıyor haklı olarak. kendilerini bilime adamış insanlar bunlar, yatıyorlar bilim, kalkıyorlar bilim!! bizimki anca kalkınca bilimi düşündüğünden - (böyle söylediğime bakmayın, inanılmaz zeki ve becerikli bir kızdır. ama işte insan bu kadar zeki olunca başat fırlama oluyor aynı zamanda.. yalnız hiç anlaşılmaz fırlama olduğu. bakınca böyle şirin, akıllı, uslu, mantıklı bir kız zannedersin. dışı seni içi beni yakar!! canım şirinem benim!!! bak yine çok özledim). sıkılıyor haliyle.
bir süredir gaza getirmeye çalışıyordu beni. bugün hem beni hem danışmanı aynı çatı altında yakalayınca, canımın içi, mührü bastı benim fermana. tez danışmanıma da söz vermiş bulundum, bitireceğim ben bu tezi diye. ölmek var dönmek yok artık. bu iş yoğunluğunda nasıl becereğime dair hiçbir fikrim yok; mecburuz, bakıcaz yapıcaz artık bişiler (buraya yazarken bazen günlük konuşma ağzıyla yazıyorum, hiç bakmıyorum ya noktasına virgülüne; sanma ki öyle yayık ağız konuşan biriyim. acayip kızarım aslında Türkçe'nin içine sıçılmasına. biri konuşurken bir yanlış yapmaya görsün, hayatta kurtulamaz gazabımdan! ama işte, internet ortamı... gaza gelip yazıyoruz böyle, yapçak bişi yok -ciddi yazılarımda dikkat ediyorum ama!-)
bu arada sevgili okur, bu yazıyı okuyup da halime acıyanlar çıkarsa içinizde tez konum örgütsel bağlılık ile ilgili olacak. bana blogger profilimdeki mail adresimden ulaşıp varsa bu konuyla ilgili döküman ya da bilgi paylaşabilirsiniz (varsa elinizdeki makaleler veya bildiğiniz kitap ve yazar isimleri), sonsuz minnettar kalırım. hatta tez bitiminde isim vererek blog da hepinize teşekkür yazısı yazarım. ilgilenecekler için şimdiden kocaman teşekkürlerimi sunarım. tüm okurlarım; bu delinin saçmalıklarına katlandığınız için her birinizde peygamber sabrı olmalı; öpüyorum hepinizi :D:D:D:D
3 yorum:
kuzen gaza geldim ben de basliyorum o zmn tezime(:
kuzi var mısın yarışa! hangimiz önce bitircez bakalım .gerçi sen anketleri halletmişin ben de daha tık yok ama olcak olcak yapçam ben bu işi -yapçam di mi kuzi?-
begenmedi hoca anketleri ya:(baska bi anket bulmam lazim böhüüü...kuzen bitirip kurtulalim sundan 4 ayda biter dimi iyimser olmak istiyorum.kuzen bitirelim de rahat edelim boole yayinca daha cok geriyo.
Yorum Gönder